10 Temmuz 2012 Salı

Başlık


   İstesem de kış mevsimini sevemiyorum. Yağmurda ıslanmayı da sevmiyorum, kartopu oynamayı da. Zaten kardan adam yapmak kadar saçma bi olay yok yani. O kadar uğraşıyosunuz enayi gibi. Ne zevk alıyosunuz bilmiyorum.

   Kayak yapan insanlar da kendilerini entel sanmıyosa bi daha kokoreç yemek nasip olmasın. Dağın tepesine  çıkıp iniyosun alt tarafı, neyin tribindesin yani. Ayrıca biri yüzüme kartopu atarsa benim burnum kızarır sümüklerim akar.

   Yağmuru evden izlemeyi seviyorum. Elimde kahvemle camdan dışarı bakıp yağmur sesini dinleyip huzur bulmayı seviyorum. Ama öyle dışarı çıkmaya gelemiyorum. Yok sevgilimle el ele yürüyeyim romantiklik olsun falan. Öyle romantiklik mi olur ya saçım başım dağılır benim makyajım akar. Onun yerine alın sevgilinizi yanınıza birlikte patates kızartın derim. Zira en büyük mutluluk olabilir.

4 yorum:

  1. Siberlord'u kızdırmışsın :) Kendisini alkışlarla uğurlarken şu kayak kısmına salça olmadan edemicem, Zirveye çıkıp da önce o bulutların üzerinde olma hissini, cep matarasında sıcak şarap, Aşağıya inen alternatif rotalar da ezilmemiş karda ilk izi bırakmak. Beyaz br boşlukta başka hiçbir ses yokken sadece kayağın kara sürtünen o tatlı sesi inan bana paha biçilemez. Yaşamayan da bilemez. Uludağa gitmek kayak yapmak değildir. Oranın pisti yer yüzünde ki en amatör ve acemi pist diyebilirim. Neyse bir kayak severden yerinde bir tepki. Parmaklarına saygılar sevgiler...

    YanıtlaSil
  2. www.rainymood.com yağmur herşeyi daha güzel yapar.

    YanıtlaSil
  3. Düşüncelerin mantıklı geldi ve çok beğendim. Özellikle o patates kızartma muhabbetini :)

    YanıtlaSil